Covid-19 yani yeni Korona virüsün ilk olarak Çin'de görülüp (bu yönde farklı görüşler olsa da) tüm dünyaya yayılmasından sonra insanların hayatında pek çok şey değişti. Daha önce var olmayan ve son derece ölümcül olan bu virüsün tüm ülkelerde insanlar arasında hızla yayılması insanları dehşete düşürdü. virüsün ortaya çıktığı ilk zamanlar, insanlar ikiye ayrıldı. Bu sinsi virüs kimilerini son derece korkutup önlemler aldırsa da kimileri virüsün abartıldığı kadar önemli olmadığını ve korkulacak bir şey olmadığını düşündü. Kısa sürede Covid-19 sebebiyle tüm dünyada ölümlerin artması ve devletlerin tedbir alıp zorunlu karantina ilan etmesiyle artık herkes durumun ciddiyetini fark etti.
Salgının ortaya çıkması, sosyal, siyasi ve ekonomik hayatta ciddi değişikliklere sebep oldu. Virüsün ortaya çıkmasından önce örneğin Türkiye'de gündem deprem ve Suriyeli mülteci sorunuydu. Medya her gün deprem bölgesinde yaşadığımızı ve birçoğumuzun evlerinin depreme dayanıksız olduğunun üzerinde dururken, virüsün birden Türkiye'de bir kişide görülmesiyle deprem gündemdeki yerini hastalığın yayılışına ve bu bir kişide görülen virüsün diğer insanlara da bulaşmış olup olmadığına bıraktı. Aynı şekilde Suriyeli göçmenlerin ülkelerinden ayrılıp kendilerine yeni yaşam alanı aramaları da neredeyse tüm dünyayı ilgilendirirken, Türk medya kanallarının da yoğun ilgi odağında olan bir konuydu. Fakat virüsün Türkiye'de bir kişide görülüp her yere yayılmasından sonra medyada göçmenlerle ilgili haberlere de aylarca yer verilmedi.
İnsanların aylarca evlere tıkılıp kalması, zorunlu haller dışında dışarı çıkılamaması psikolojik olarak da insanları çok etkiledi. Toplumun birbirinden uzak kalması, ilkçağlardan beri kabile hayatı yaşamaya alışık olan insanoğlunu yalnızlık duygusuna itti ve bu tek kalmışlık ve birbirine kavuşamayacak olma korkusu insanlara manevi olarak zarar verdi. Diğer yandan sosyal hayatın durması az da olsa doğanın kendine gelmesine yaradı. her gün trafiğe çıkan milyonlarca araç günlerce yerinden kımıldamadı. Böylece doğa rahat bir nefes aldı. Hatta insanlar evlerine çekilince çeşitli hayvanlar şehirlere inmeye başladı. Birçok insan evde yapabileceği aktiviteler keşfetti. Resim yapanlar, müzik aleti çalanlar, spor ya da yoga yapanlar oldu. Örneğin yap-boz satışlarında daha önce hiç olmadığı kadar yükselme oldu.
Virüsün olumsuz yönde etkisini gösterdiği en önemli alanlar Türkiye'de ekonomi ve eğitim oldu. Zaten çok da iyi durumda olmayan Türk ekonomisi iyice bozuldu. Gıda enflasyonu hem küçük esnafı hem de halkı çok zor durumda bıraktı. Halk giderek fakirleşmeye başladı. Türk lirası ise günden güne dolar ve Euro karşısında değer kaybetti, adeta eridi. Eğitim kurumunda ise virüsten önce de halihazırda bir fırsat eşitsizliği mevcutken, virüs nedeniyle öğrencilerin okullara gidememesi ciddi sorunlara yol açtı. İlk zamanlar eğitim verilecek olan online platform yeterince iyi veya düzgün bir altyapı ile hazırlanamadı. Dolayısıyla öğrenciler bu platforma giriş yapamadı. Doğu illerinde yaşayan öğrencilerin ise evlerinde internet hatta televizyon bile yoktu. Bu insanlara karşı devlet, sosyal devlet olma sorumluluğunu tam olarak yerine getiremediği için, bu illerdeki birçok öğrenci eğitim hakkından mahrum kaldı.
Virüsün ortaya çıktığı anının üzerinden bir seneden fazla zaman geçmesine rağmen insanlar hala bu virüse karşı bağışıklık kazanamadı. Sonunda birtakım aşılar geliştirilmiş olsa bile virüsün sürekli mutasyona uğraması insanları hayal kırıklığına uğratıyor. Sonunda ülkemize gelmiş olan aşılarla ilgili çeşitli zihinlerde farklı teoriler gelişmiş olsa da tüm insanlığın umudu bu virüsün bir an önce durdurulması ve salgının bitmesiyle normal hayata dönülmesi.